top of page
Blog: Blog2
Ara

ANAYASA MAHKEMESİ'NE BİREYSEL BAŞVURU

igunayhukuk

Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru, temel hak ve özgürlüklerin kamu gücü tarafından ihlal edilmesiyle, tüm idari ve hukuki süreçlerin bitirilmesinden sonra hak ihlaline uğradığı iddia edilen kişi tarafından başvurulabilecek ikincil nitelikte bir yargı yoludur.


12 Eylül 2010 tarihinde yapılan referandum sonucunda 1982 Anayasası’nın yargıya ilişkin hükümlerinde önemli değişiklikler içeren 5982 sayılı Kanun ile 1982 Anayasası’nın 148. ve149. maddelerinde yapılan değişikliklerle bireysel başvuru hakkı yeni bir hak arama yolu olarak Türk Hukuk sistemine girmiştir. 23 Eylül 2012 tarihinden itibaren de fiilen de uygulanmaya başlanmış ikincil nitelikte bir yoldur. Dolayısıyla kişiler, Anayasa’da güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki birinin ihlal edilmesi durumunda Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapabilirler.Burada dikkat edilmesi gereken öncelikli nokta 1982 Anayasa’sında belirtilerek teminat altına alınmış temel hak ve özgürlüklerden Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki birinin ihlal edilmesi durumudur.Aksi halde başvurucunun başvurusu kabul edilebilir nitelikte bulunamamaktadır.


Bireysel başvuru, Anayasa’da yer alan temel hak ve özgürlüklerinden Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve buna ek Türkiye’nin taraf olduğu Protokollerdeki herhangi birinin kamu gücü tarafından ihlali halinde başvuru yapılabilir. Örneğin, kişi hürriyeti ve güvenliği, hak arama hürriyeti, suç ve cezaların kanuniliği,yaşama hakkı, işkence ve eziyet yasağı, zorla çalıştırma yasağı düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti, toplantı ve örgütlenme hürriyeti, mülkiyet hakkı, aile hayatına, konut ve haberleşmeye saygı, düşünce, din ve vicdan hürriyeti temel hak ve hürriyetlerin korunması, eğitim ve öğretim hakkı ve ödevi, eşitlik ve etkili başvuru hakkı vb. Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru konusunda konu edilebilecek temel haklardandır.

Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Şartları

Bireysel başvuruların Bireysel Başvuru Formu kullanılarak veya aynı o düzeyde bir dilekçeyle yapılması zorunlu olup,form toplamda ekleri hariç azami 10 sayfa olmalıdır.Başvuru dilekçesinde eklerde bulunan belgelerin asılları veya aslı gibidir yapılmış onaylı örneklerinin, nüfus cüzdanı örneğinin, bireysel başvuru harcının ödendiğine dair makbuzun,(Bireysel başvuru harca tâbi olup,2018 yılı için Harçlar Kanunu kapsamında belirlenen harç miktarı 294,70 TL'dir.)başvurucu tarafından tazminat talebi varsa uğranılan zarar ve bu zararın doğduğuna dair belgelerin eklenmesi gerekmektedir.

Bireysel başvuru kapsamında başvurucunun güncel ve kişisel bir hakkının doğrudan etkilenmesi, hak ihlalinin ortadan kaldırılması için kanunlarda öngörülmüş olan idari ve yargısal başvuru yollarının tamamının başvurucu tarafından tüketilmesi ve bireysel başvuru konusunun anayasal açıdan güvence altına alınmış haklar açıdan önem taşıması gerekmektedir.


Tüm İç Hukuk Yollarının Tüketilmesi Ne Anlama Gelmektedir?

Temel anayasal haklarından herhangi birinin ihlal edildiğini düşünen herkes olağan kanun yolları kapsamında bir sonuç alamaması hâlinde, bireysel başvuru ile bu hak ihlallerinin giderilmesini talep edebilecektir. Bu nedenle başvurucularca bu yola başvurmadan önce ihlale neden olduğunu ileri sürdükleri işlem için kanunda öngörülmüş idarî ve yargısal başvuru yollarının tamamını tüketmiş olmak zorunluluktur.Örneğin; Bir doktor, hemşire ya da sağlık çalışanının hastanede yapmış olduğu bir hata veya ihmalden dolayı, o doktor ya da sağlık çalışanı hakkında adli veya idari yönden bir soruşturma yapılmamış veya yapılmış olsa bile adli ve idari yönden takipsizlik verilmiş ve tüm itirazlar neticesinde bir sonuç alamayarak olağan kanun yollarını tüketmiş olsanız dahi, Anayasa Mahkemesinin bir çok benzer kararında da belirttiği gibi söz konusu somut olay gibi bu kapsamda hukuk mahkemelerinde tazminat davası açılmamış ve bu tazminat yolunun denenmemiş ise, anayasa mahkemesine yapılan bu başvuru kabul edilebilir nitelikte görülmeyebilinmektedir.


Yine aynı şekilde başvurucu hakkında verilen hapis cezasına yönelik olağan kanun yolları kapsamında istinaf veya temyiz yoluna başvurulmamış ise burada da anayasa mahkemesine yapılan bireysel başvuru kabul edilebilir nitelikte görülmeyebilinmektedir.Bu kapsamda önemle ve öncelikle dikkat edilmesi gereken konu olağan kanun yolarının tüketilmesi ve bu yollardan bir sonuç alınamamasıdır.


Anayasa Mahkemesi Bireysel Başvuru'da Kanun yollarının tüketilmesi şartı, bireysel başvurunun itiraz, istinaf ve temyiz gibi benzeri veya onların devamı bir başvuru yolu olmadığın açıktır.Anayasa Mahkemesi, 1982 Anayasa’sında belirtilerek teminat altına alınmış temel hak ve özgürlüklerden Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki birinin ihlal edilmesi durumunu incelemektedir.İhlalin tespiti hâlinde de bunun ortadan kaldırılması için alınması gerekli tüm tedbirlere karar verebilecektir.


Anayasa Mahkemesi'ne Bireysel Başvuruyu Kimler Yapabilmektedir?

Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin ihlal edildiğini iddia eden herkes bireysel başvuru yolunu kullanabilmektedir.Ancak yabancılar için bu bireysel başvuru hakkı sadece yabancılara tanınan haklarla sınırlı olarak kabul edilmiştir. Bu durum yalnızca Türk vatandaşlarına tanınan haklarla ilgili olarak yabancılar bireysel başvuru yapamaz denilerek belirtilmiştir.


Bu kapsamda özel hukuk tüzel kişileri de hak arama hürriyeti gibi sadece tüzel kişiliğe ait haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle bireysel başvuruda bulunabilirler.Ancak bu durum kamu tüzel kişileri için geçerli olmayıp, bireysel başvuru yapmaları da kamu tüzel kişileri için mümkün değildir.Ayrıca özel hukuk tüzel kişisi olsalar bile, özel hukuk tüzel kişilerinin kendi üyelerine yönelik bireysel başvuruda bulunmaları kabul edilmemektedir.

Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Süresi ve Başvurunun Yapılma Süreci

Anayasa Mahkemesi, 23 Eylül 2012 tarihinden sonra kesinleşen işlem ve kararlar aleyhine yapılacak bireysel başvuruları inceleyebilecektir. Bireysel başvurunun, kanunlarda zorunlu idari ve yargısal başvuru yollarının tamamına başvurulduğu ve bu başvuru yollarının tamamının bitirildiği tarihten itibaren 30 (otuz) gün içinde(Mazeret durumunda,mazeretin bittiği tarihten itibaren en geç 15 (onbeş) gün içinde başvuru dilekçesi ve mazeretin belgelendirildiği delillerle birlikte başvuru yapılmalıdır.) yapılması gerekir. Bu süre hak düşürücü bir süre olup , bu 30(otuz) günlük süreyi aşan başvurular herhangi bir başka bir inceleme yapılmaksızın reddedilmektedir.


Bireysel başvuru, belirtilen şartlara uygun biçimde İçtüzük ekinde belirtilen başvuru formu ile veya aynı düzeyde olan bir dilekçe kullanılarak Anayasa Mahkemesine doğrudan yapılabileceği gibi diğer mahkemeler ya da yurt dışında bulunan Konsolosluklar ve elçiliklerce aracılığıyla da yapılabilmekte, posta yoluyla yapılan başvurular hiç bir şekilde geçerli kabul edilmemektedir.


Anayasa Mahkemesine Bireysel başvuru yapılması kamu işlemlerine yönelik yapılan işlem ve eylemlerin icrasını kural olarak durdurmamaktadır.Başvuru neticesinde kabul edilebilirlik ve esasa ilişkin kararlar kesindir.Bu kararlara karşı herhangi bir itiraz yolu bulunmamaktadır. Bireysel başvurunun idari yönden reddine yönelik kararlara karşı ise 7 (yedi) gün içinde itiraz edilebilmektedir.İtiraz üzerine verilen kararlar ise kesin niteliktedir.

Ayrıca önemle şunu da belirtmek gerekir ki yargılamanın makul süreyi aşması halinde, uzun tutukluluk kapsamında, mahkemenin karar vermesi, sonuçlanması ve kesinleşmesi beklenmeden, Hak Arama Hürriyeti kapsamında(AY-md36) ve AİHS'nin 6/1. maddesinin ihlali nedeniyle öncelikle Anayasa Mahkemesine, olumlu sonuç alınamaz ise AİHM’e başvuru yapılabilir.

Av İbrahim GÜNAY (Tel:0537 296 11 27-0507 714 55 29) (E-Posta: avukatibrahim_gunay@hotmail.com)

104 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page